Soğuk suyun genel sağlığımıza olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri de geniş çapta incelenmiştir. Soğuk su maruziyetinde, vücut değişen koşullara tepki vermeye zorlandığı için beyaz kan hücresi (lökosit) sayısında artış olur. Zamanla vücut savunmayı aktif hale getirmede daha iyi hale gelir. Bu da, soğuk duş almanın soğuk algınlığı ve grip gibi yaygın hastalıklara karşı direncin artmasına yardımcı olabileceği anlamına gelir.
2014 yılında yapılan bir araştırmada, soğuk suya dalmanın vücudun adrenalin salgılamasına neden olduğu görülmüştür. Bunun iki etkisi vardır: Bağışıklık sisteminin daha fazla antiinflamatuar madde üretmesini sağlar. Ayrıca enfeksiyonlara karşı inflamasyon yanıtını azaltır. Bu etkilerin her ikisi de vücudun hastalığa direnmesine yardımcı olur.
Bununla birlikte, soğuk teması vücudun içerisindeki otofajiyi (vücudun hasarlı hücreleri temizleme yolu) ve apoptozu (programlı hücre ölümü) arttırabilmektedir.
2007 yılında yapılan bir çalışmada, soğuk duşun vücudu belirli kanser türlerine karşı daha dirençli hale getirebileceği gösterilmiştir.
Bağışıklık sistemini destekleyen soğuk temasının faydaları elbette yalnızca bunlar değildir. Tüm bunların yanı sıra; cildi ve saçı sağlıklı tutar, kaşıntılı ciltleri yatıştırır, kahverengi yağ dokusunu arttırır, kilo kaybına yardımcı olur, strese karşı dayanıklılığı arttırır, depresyon etkilerini azaltır ve enerji düzeylerini yükseltir. Kısacası, vücudun optimal düzeyde çalışmasına katkıda bulunur.
Soğuk duş almanın en ideal yolu; ılık bir duşun sonunda sıcaklığı yavaşça düşürmek ve kendinizi rahatsız hissetmeye başlayana kadar soğutmaktır. Ardından 2-3 dakika boyunca suyun altında kalmaktır. Sakin ve derin nefes almak zihinsel ve fiziksel rahatsızlığınızı azaltmaya yardımcı olacaktır. Soğuk duş uygulamalarınızın derecesini ve süresini zaman içerisinde kademeli olarak arttırabilirsiniz.
Ancak bazı sağlık sorunlarınız varsa soğuk duş almaktan kaçınmanız gerekmektedir. Bu sağlık sorunları şu şekilde sıralanmaktadır;
- Düşük kilolu olmak ya da yeme bozukluğuna sahip olmak (çok fazla üşümeye neden olabilir)
- Nefes alıp vermeyi zorlaştıran hassas bir kalp veya solunum hastalığına sahip olmak (önce doktorunuzla görüşün)
- Gebelik durumları
- Hipotermi belirtileri (vücut ısısının normalin altına düşmesi ve üşüme)